Hz. Peygamber (A.S.) buyurur ki (Eskelusselevati alel münafıkı salatul işa-ı vessübihi) “Münafıklar üzerine en ağır gelen namaz yatsı ve sabah namazlarıdır”

Yorum: Gün içindeki namazlar insanların gördükleri namazlardır. Münafıklar ise ayeti celinenin tarif ettiği gibi münafıklar ayeti; (Nisa Suresi 142) “Münafıklar Allah’ı aldatmaya çalışırlar, Allahta onların bu çalışmalarını başlarına geçirir, onlar namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az zikrederler.”

Görüldüğü üzere gösteriş görenlerin huzurunda yapılır buda gündüz namazlarına taalluk eder. Sabah ile yatsı namazları gösterişe kapalı oldukları için münafıklar üzerinde en ağır namazdır. Bu ölçüye göre her mümin efendimizin ultrasonuna girip içindeki lekeleri, nifak hastalıklarını temizlemeli ve şifa bulmalıdır. Merhum Necip Fazıl şiirinde de bu hususu şöyle açıklıyor;

Sırtımı dürtüyor uykuda bir el,
Fırla yatağından koşar adım gel,
O bir minicik zar kabuğunu del,
Seni çağırıyor ta maveradan.

Hazreti Allah’ın davetine icabet edip uyku zarını delerek koşar adım sabah ve yatsı namazlarında camiye cemaat olmak, mevladan gelen çağrının muhattabı olmak, nifak hastalıklarından kurtulmanın yoludur. O yolun yolcusu olma temmennisiyle.