Hz. Ali buyuruyor; “Resulullah bana Ya Ali beş bin koyun mu istersin, yoksa dinine ve dünyana faydası olacak beş kelime mi öğreteyim.” [Yorum] Yüce nebi Zişan (A.S.) insanların akıllarının alacağı şekilde konuşmayı kavlı ve fiili sünnet olarak yansıtıyor. Bir insan değer verdiği şeye göre değerlendirilir dünyaya değer veren menfaatini ali tutma azminde olduğundan menfaatperest olarak değerlendirilir. Değer verdiği elinden gidince maddi ve manevi dengesi bozulur bu nedenle bir şeyin sende kalacağı kadar o şeye değer vermek gerekiyor. Bugün tapu dairelerine bakılacak olsa ortaya şu gerçek çıkar 60 sene bilfiil hiçbir tapu kimsenin üzerinde kalmamıştır.
İslam dini akıl sahiplerine hitap eder dinin nesefi tarifinde(vaz un ilahiyyun saa ıkun lizevil ukul) diye din kendi iradeleri ile akıbeti hayır olan ilahi kanunlara hiçbir baskı olmadan akıl sahiplerinin kabullendiği hükümlerdir. Mesela dinin hükümleri ile taçlandırılmış akıl hep ahret menfaatini önüne alarak düşünür bir günlük beş vakit namaz abdestleri ile bir sata tekabül etmektedir namaz kılmayan insan bir satı kendi tercihi ile kullandığı için zamanını heba ahretini feda ediyor hesap günü binler saat verse bir vakit namaz alamayacak .
Hz ali alacağı ile vereceğini çok iyi bildiği için beş bin koyun u değil beş nasihati terci etti biz de ondan öğreniyoruz.efendimiz şöyle buyurarak öğretti.
1: Allahim günahlarımı bağışla.
2: Allahim ahlakımı güzelleştir
3: Allahim kazancımı helal ve temizinden ver
4: Arızıklandırdığın şeye karşı beni kanaatkar kıl
5: Allaim beni uzaklaştırdığın şeye karşı kalbimi tekrar meylettirme.
Kenzulummal 1/305
Mustafa TAVUS